Sic Parvis Magna

7 Eylül 2025 Pazar

Ingilizce - Türkçe Anlamlı Kelimeler #1

Eylül 07, 2025 Posted by unexpected , No comments
Tense Ailesi Tense Adı Formül Örnek Cümle
Past (Geçmiş) Simple Past Kim + was/were + isim = idi I was a student
Kim + naptı + sonra I studied
Past Continuous Kim + was/were + napıyor + sonra I was studying
Past Perfect Kim + had + V3 I was studied
Past Perfect Continuous Kim + had been + Ving I had been studying
Present (Geniş) Simple Present Kim + am/is/are + isim = dir I am a student
Kim + napar + sonra I study
Present Perfect Kim + have/has + V3 I have studied
Present Perfect Continuous Kim + have/has + been + Ving I have been studying for a mounth
Present Continuous Kim + am/is/are + napıyor + Ving I am studying
Future (Gelecek) Simple Future Kim + will + napçak I will study
Future Continuous Kim + will be + Ving I will been studying
Future Perfect Kim + will + have + V3 I will have studied
Future Perfect Continuous Kim + will + have been + Ving I will have been studying

İngilizcede en çok kullanılan olumlu cümleler

Ingilizce Türkçe
Allow me Bana izin ver
Be calm Sakin ol
Be careful Dikkatli ol
Be patient Sabırlı ol
Be quiet Sessiz ol
Believe me İnan bana
Bless you Çok yaşa
Bottoms up Şerefe
Call me back Beni geri ara
Call me later Beni daha sonra ara
Cheer up Neşelen
Come on Hadi ama
Come with me Benimle gel
Congratulations Tebrikler
Count me on, Count me in Ben varım, benide sayın
Do me a faver Bana bir iyilik yap
Enjoy yourself Eğlenmene bak
Excuse me Sir Affedersiniz efendim
Follow me Beni takip et
Forget it Unut gitsin
Forgive me Beni affet
Give me a hand Bana el uzat/Bana yardımcı ol
Good afternoon İyi günler
Good job İyi iş
Good luck İyi şanslar
Good morning Günaydın
Good night İyi geceler
Goodbye Hoşça kal
Have a good trip İyi yolculuklar
Have a good weekend İyi hafta sonları
Have fun İyi eğlenceler
Help yourself Kendine yardım et
Hurry up Acele et
I admire you Sana hayranım
I agree with you Sana katılıyorum
I am home Evdeyim
I am hungry Acıktım
I am lost Kayboldum
I am serious Ciddiyim
I am sure Eminim
I apologize Özür dilerim
I got it Anladım
I hate you Senden nefret ediyorum
I have no idea Hiç bir fikrim yok
I hope so Öyle umuyorum
I knew it Bunu biliyordum
I know Biliyorum
I love you Seni seviyorum
I promise Söz veriyorum
I think so Ben öyle düşünüyorum
I will be back Geri döneceğim
I wish you all the best Size en iyisini diliyorum
I would love to Çok isterim
I'm busy Meşgulüm
I'm good İyiyim
I'm sorry Üzgünüm
I'm tired Yorgunum
It is beyond me Bu beni aşar
It's okay Sorun değil
It's so good to see you again Seni tekrar görmek çok güzel
Join me Katıl bana
Keep in touch İletişimi koparmayalım
Keep it up Aynen devam et
Let's catch up Hadi yetişelim
Let's do it Hadi yapalım
Line up Sıraya girin
Long time no talk Uzun zamandır konuşmuyoruz
My battery is low Pilim düşük
Nice to meet you Tanıştığımıza memnun oldum
Of course Tabi ki, Elbette
See you Görüşürüz
See you later Sonra görüşürüz
See you next time Bir dahaki sefere görüşürüz
See you tomorrow Yarın görüşürüz
Slow down Yavaşla
Take care Kendine iyi bak
Talk to you tomorrow Yarın konuşuruz
Thank you very much Çok teşekkür ederim
That's all for now Şimdilik bu kadar
This way Buradan/Bu tarfdan
Try again Tekrar dene
You are going too fast Çok hızlı gidiyorsun
You are welcome Rica ederim
Your turn Senin sıran

İngilizcede en çok kullanılan olumsuz cümleler

Ingilizce Türkçe
I don't care Umrumda değil
Don't be ridiculous Komik olma/Saçmalama
Don't be so childish Bu kadar çocuk olma/Çocukluk etme
Don't be so modest Bu kadar alçak gönülü olma
Don't keep the truth from me Benden gerçekleri saklama
Don't let me down Beni hayal kırıklığına uğratma
Don't move Kıpırdama
Don't touch me Dokunma bana
Don't worry Edişelenme
I am not hungry Aç değilim
I can't wait Bekleyemem
I don't agree Katılmıyorum
I don't believe you Sana inanmıyorum
I don't know/Arono Bilmiyorum
I don't mean it Onu demek istemedim
I don't understand Anlamıyorum
I don't want to İstemiyorum
I don't have time Zamanım yok
I have no idea Hiç bir fikrim yok
It doesn't matter Önemli değil
Not at all Bir şey değil
Not bad Fena değil
Not yet Henüz değil/Daha değil

İngilizcede en çok kullanılan soru cümleleri

Ingilizce Türkçe
Anything else? Başka bir şey?
Are you coming with me? Benimle geliyor musun?

Table: 1 - Kelimeler

Ingilizce Türkçe
Cheap - Expensive Ucuz - Pahalı
Distant - Near Uzak - Yakın
Modern - Ancient Çağdaş - Eski/Antik
Delicious - Awful Lezzetli - İğrenç
Wide - Narrow Geniş - Dar
Talkative - Taciturn Konuşkan - Sessiz
Healthy - Sick Sağlıklı - Hasta
Careful - Careless Dikkatli - Dikkatsiz
Pessimistic - Optimistic Olumsuz - Olumlu
Tidy - Messy Düzenli - Dağınık
Patient - Impatient Sabırlı - Sabırsız
Friendly - Unfriendly Samimi - Samimiyetsiz
Cold - Hot Soğuk - Sıcak

Table: 2 - Adres tarifinde kullanılan kelimeler

Ingilizce Türkçe
Turn left Sola dön
Turn right Sağa dön
On the left Solda
On the right Sağda
Go away street Yol boyunca yürü
Opposite Karşısında
Next to Yanında
Behind Gerisinde/Arkasında

Table: 3

Ingilizce Türkçe
Tall Uzun
Slim İnce/Zayıf
Weigth Ağırlık
Medium Orta
Heigth Yükseklik
Small Küçük
Large Büyük
Big Büyük
Have Sahip Olmak
Live Calı/Yaşamak
People Insan
What Ne
Where Nerede
How many? Kaç tane?
How much? Ne kadar?
Who? Kim?
When? Ne zaman?

Table: 4 - YDS'de önemli zarflar

Ingilizce Türkçe
Primarily Başlıca/Öncelikli
Probably Muhtemelen
Properly Uygun şekilde/Düzgün
Smilarly Benzer şekilde
Simply Basitçe/Sadece
Strongly Kesinlikle/Şiddetle/Son derece
Rapidly Hızlıca
Rarely Nadiren

Table: 5 - Renkler

Ingilizce Türkçe
White Beyaz
Yellow Sarı
Green Yeşil
Grey Gri
Silver Gümüş
Brown Kahverengi
Pink Pembe
Purple Mor
Orange Turuncu
Maroon/Claret Red Bordo/Bordo Kırmızı

Table: 6

Ingilizce Türkçe
Know Bilmek
Smile Gülümsemek
Believe Inanmak
Speak Konuşmak
Play Oynamak
Feel Hissetmek

Table: 7

Ingilizce Türkçe
Abandon Terk etmek
Abase Aşağılamak
Abide Tehammül etmek
Rescue Kurtarmak

Table: 8

Ingilizce Türkçe
Eat Yemek
Drink İçmek
Order Sipariş
Pay Ödemek
I believe you Sana inanıyorum.
Can I have a latte? Bir latte alabilir miyim?
Do you want anything else? Başka bir şey ister misiniz?
Don't come to work late İşe geç gelme
Excuse me! What time is it? Afedersiniz! Saat kaç?

Table: 9

Ingilizce Türkçe
I miss you Seni özledim
I miss you to Ben de seni özledim
Do you love me? Beni seviyor musun?
I am dreaming Hayal kuruyorum.
Do you have a plan? Bir planın var mı?

Table: 10

Ingilizce Türkçe
Cut Kesmek
Chop Doğramak
Slice Dilimlemek
Grate Rendelemek
Peel Soymak
Stir Karıştırmak
Whisk Çırpmak
Saute Sotelemek
Pour Dökmek
Carve Dilim dilim kesmek
Cook Pişirmek
Bake Fırında pişirmek
Boil Kaynatmak
Broil Kızartmak
Fry Kızartma
Steam Buğulamak
Scramble Çırpmak
Barbecue/Grill Barbekü/Izgara
Microwave Microdalga

Table: 11 - How do you feel now? (Şimdi nasıl hissediyorsun?)

Ingilizce Türkçe
I'm great 😀 Ben harikayım 😀
I'm good. Not bad 🙂 İyim. Fena değil. 🙂
I'm alright/ok. Can't complain 😐 Ben iyiyim. Şikayet edemem 😐
I'm ill. I feel sick 🤢 Hastayım. Kendimi kötü hissediyorum. 🤢
I'm ill I've got a cold 🤧 Hastayım. Soğuk algınlığı oldum. 🤧
I'm ill. I've got at temperature 🤒 Hastayım. Ateşim var. 🤒
I'm angry. I'm fuming 🤬 Kızgınım. Öfkeliyim. 🤬
I'm not ok 😫 İyi değilim. 😫
I'm stressed 😤 Stresliyim. 😤
I'm excited 🤪 Heyecanlıyım. 🤪
I'm not so good 🙁 Ben pek iyi değilim. 🙁
I'm hungry 😋 Acıktım. 😋
I'm in love 😍 Aşığım 😍
I'm sad / upset 😢 Üzgünüm / kızgınım 😢
I'm tired 😴 Yorgunum. 😴
I'm thirsty 🤤 Susadım. 🤤

Table: 12

Ingilizce Türkçe
Please Lütfen
Thank you Teşekkür ederim
Not at all Bir şey değil
Welcome Hoşgeldiniz
Good bye Güle güle
I think so Sanırım
I'm sure Eminim
I hope so Umarım
I agree Katılıyorum
I see Anlıyorum
We will see Göreceğiz
Good afternoon Tünaydın
How's going Nasıl gidiyor.

Table: 13

Ingilizce Türkçe
Excuse me, Can I ask you an address? Afedersiniz, size bir adres sorabilir miyim?
I want to go to this address Bu adrese gitmek istiyorum
I want to go to bus station Otogara gitmet istiyorum
I want to go to train station Tren garına gitmet istiyorum
Where is the bus station? Otogar nerede?
Where is the bus stop? Otobüs durağı nerede?
Where is the toilet? Tuvalet nerede?
Can you help me? Bana yardım eder misin?
Cat is such a cute animal Kedi çok sevimli bir hayvan
I'm on top of the world Dünyanın zirvesindeyim
Actually, You're on top of me Aslında, sen benim üstümdesin
You are my world Sen benim dünyamsın
You are so awesome Çok harikasın
You look amazing Harika görünüyorsun
You have the best smile En güzel gülümsemeye sahipsin

Table: 14

Ingilizce Türkçe
Apple Elma
Apricot Kayısı
Avocado Avokado
Banana Muz
Blackcurrant Siyah frenk üzümü
Blackberry Böğürtlen
Blueberry Yaban mersini
Cherry Kiraz
Coconut Hindistan Cevizi
Fig İncir
Grape Üzüm
Kiwi Kivi
Lemon Limon
Mango Mango
Nectarine Nektari
Orange Portakal
Passion Fruit Çarkıfelek Meyvesi
Peach Şeftali
Pear Armut
Pineapple Ananas
Plum Erik

Table: 15

Ingilizce Türkçe
Take a shower Duş almak
Take a taxi Taksiye binmek
Take an exam Sınava girmek
Take medicine İlaç almak
Take a decision Karar alamak
Take notes Notlar almak
Take a risk Risk almak
Take a vacation Tatile çıkmak
Take a change Değişiklik yapmak
Take a picture Fotoğraf çekmek
Take a advice Tavsiye almak

Table: 16

Ingilizce Türkçe
Can you pick me up? Beni alabilir misiniz?
Is there a room free? Boş oda var mı?
How far is it? Ne kadar uzakta?
I'm very pleased Ben çok memnunum
The food was excellent Yemekler mükemmeldi.
Can I pay by Credit card? Keridi kartı ile ödeyebilir miyim?